17 Temmuz 2013 Çarşamba

Ömür dediğin bir gündür, oda bu gündür...

  
 Bugün biraz düşünceli ve hayatın kıymetini bir defa daha anladığım bir gün benim için...
Bu ruhaniyete bürünmemdeki esas sebep aslında dün akşam saatlerinde şahitlik ettiğim tatsız bir olay, Konyaaltı Plajını bilenler bilir epey uzunca bir sahil yoludur. Rutin akşam yürüyümemizi yaparken, plajda toplanmış bir kalabalık dikkatimizi çekti.Bu toplaşmanın ne olduğunu merak ederken bir baktık ki, karaya sürüklenerek vurmuş ve ilk yardım müdahalesi yapılan bir kişiye... Arkadaşım Antalya'lı olduğu için panikledi, herhangi bir tanıdığı olabilirmi diye, neyseki değildi... Sahildeki diğer insalardan duyduğumuz kadarıyla turist ve hiçbir tanıdığı yokmuş :( Uzun bir süre ilk yardım müdahalesi devam etti ancak hiç bir sonuç alınamadı ve ambulans hasteneye götürdü...
Genç bir insanın kayıp olması cidden üzücü ve tatsız bir hadiseydi.Ancak bir grup insan olaya yardımcı olmak adına müdahale ederken, diğer bir grup insanın fazlasıyla tepkisiz olması ve rahat rahat günbatımını izlemesi bana çok da insancıl bir davranış gibi gelmedi ne yazık ki... Hangi arada derede budenli insanlığımızdan ödün verdikte, kendine müslüman olduk hayrete düşmemek içten bile değil...
         Uzunca bir süre sahilde oturduk ve düşündük... Hayatın ne denli pamuk ipliğine bağlı, plan yapılacak kadar uzun ancak nefes alacak kadar kısa olduğu...Sanırım ancak başımıza bir olay gelince, yada yakınımızdakileri kaybedince farkındalığımız atıyor. Hayatın o koşturmacasından bir tık uzaklaşıp mola veriyoruz, kendimizi sorguluyoruz,planları ve öncelikleri yeniden değerlendiriyoruz kimi sıralamasını değiştiriyor kimide bu listedeki yerini... Yaşamak çok güzel ve keyifli, sevdiklerinle...Biraz hoşgörü ve sevgi ile tadından yenmeyecek halde ;)) Size keyif veren işler yapın, mutlu olduğunuz insanlarla zaman geçirin, küçük kırgınlıklarınızı unutun, açılamadığınız aşkınıza kalbinizi tüm saflığı ile dökün, uzuuun uzadıya gelecek planları yapmayın anlık planlar yapın, kendinize küçük mutluluklar yaratın, tadına vardığınız her güzelliği sindire sindire hazmedin.Unutmayın; mutluluk sadece yaptığımız basit seçimlerden ibaret!
           "Sevdiklerinize gül verin,
             Gülünüz yoksa, gülüverin..."
                                  Mevlana

                                                                                                                        pek çok öptüm =)(=

5 Temmuz 2013 Cuma

Aşk'tan Gelen Gözyaşı...



 Güzel bir cuma gününden herkese merhaba;)
Tasavvuf ve sufizm bu aralar merak ettiğim felsefelerden biri. Bir arkadaşımın önerisi üzerine aldığım "Aşkın Gözyaşları" üçlemeseinin ilk kitabı "Tebrizli Şems". Hepimiz kulak dolgunluğu olan sözleri, hayatımızın en en diplerinde yada en en güzelliklerinde bize ayna olan özdeyişlerini, özümüze deyişlerini biliriz.Benim içimdeki öze dokunuşundan olsa gerek ben bir çırpıda okudum Tebrizli'yi; Mevlana'yı buluşu, Kimya Hatun'a olan Aşkı ve Şems'in Aşk için kendinden vazgeçişini sizlerde keyifle okuyup, yeri gelince farkındalığınızı arttıracağınız güzel ve manalı bir eser. Biyografik eserleri sevenler için yazar "Tebrizli Şems", "Mevlana", "Kimya Hatun" 'un hayatlarını çok yalın ve herkesin keyif alacağı bir dille paylaşmış.


                                 "Sana dilsiz, dudaksız sözler söyleyeceğim Bütün kulaklardan gizli sırlardan bahsedeceğim Bu sözleri sana, herkesin içinde söyleyeceğim ama senden başka kimse duymayacak Kimse anlamayacak."

                                                                                                                       Tebrizli Şems


                                                                                                                                 pek çok öptüm =)(=